NEOPLAZİ

1)    Aşağıdakilerden hangisi hepatosellüler karsinoma yol açan kanserojenlerden biridir?          (1998 NİSAN)
a)    Nitrozamin
b)    Anilin
c)    Nitrozüre
d)    Aflatoksin
e)    Asbest

Aflatoksin B1; Aspergillus flavus’un ürünü olan doğal bir kimyasal prokarsinojendir. Vücuda alındıktan sonra karaciğerde metabolize olur ve metaboliti karsinom oluşumundan sorumludur (indirekt etki). Özellikle Afrika ve Uzak Doğu’da önemli bir hepatoselüler karsinom nedenidir.
Cevap – D

2)    Aşağıdakilerden hangisi malign tümördür? (1999 NİSAN)
a)    Seminom
b)    Leiyomyom
c)    Kistadenom
d)    Menenjiom
e)    Lenfanjiom

Beniğin tümörler köken aldıkları hücre tipinin sonuna – oma eki alarak isimlendirilirler. Ama maliğn oldukları, halde benzer şekilde isimlendirilen tümörlerde vardır: Seminom, Melanoma, Hepatoma, Mezotelioma, Kordoma gibi.
Cevap – A

3)    Aşağıdaki tümörlerin hangisinde Ebstein Barr virüsü ile ilişki saptanmamıştır? (1999 NİSAN)
a)    Transplantasyon sonrası gelişen lenfoma
b)    Nazofarenks karsinomu
c)    Hodkgin lenfoma
d)    Burkit lenfoma
e)    Küçük hücreli akciğer karsinomu

Ebstein Barr virüsü immün yetmezliği olan hastalarda  (AIDS, transplant  hastaları, herediter immüm yetmezlikler) lenfoma gelişiminde rol oynar. Burkitt lenfoma, nazofarinks karsinomu, bazı Hodgkin lenfoma tipleri ve yine immün yetmezlikte leiomyosarkom gelişiminden sorumlu tutulmaktadır. Küçük hücreli akciğer karsinomunda en önemli etken sigara olup EBV ile ilişkisi yoktur.
Cevap – E

4)    Von Recklinghausen hastalığında hangi tümör multiple olarak bulunur? (2000 NİSAN)
a)    Fibroadenom
b)    Adenomatöz polip
c)    Retinoblastom
d)    Nörofibrom
e)    Bazal hücreli karsinom

VonRecklinghausen hastalığı (tip I nörofibromatozis) otozomal dominant geçişli bir kanser sendromudur. Hastalarda Lysch nodülleri, Cafe’au lait lekeleri, çok sayıda nörofibrom, schwannom, glial tümörler, menenjiom gibi nöral tümörler ve maliğn periferik sinir kılıfı tümörü riski bulunur. Feokromasitoma riski de artmıştır.
Cevap – D

5)    Bağ dokusu stromasının aşırı derecede artmış olduğu tümöre ne ad verilir? (2000 NİSAN)
a)    Medüller karsinom
b)    Skiröz karsinom
c)    Adenokarsinom
d)    Solid karsinom
e)    Teratom

Tümörler parankim ve stromadan oluşur. Bağ dokusu çatısını oluşturan ve tümörü besleyici damarları içeren stromanın belirgin olması tümörünün sert kıvamlı olmasına yol açar. Bu tür tümörlere skiröz tümör denir. Karsinomlar sarkomlara göre daha skiröz yapıdadır. Örneğin= invaziv duktal karsinom 
Cevap – B

6)    Her 3 germ yaprağından köken alan ve overde, testiste yada orta hat embriyonel artıklarından gelişebilen neoplaziye ne ad verilir? (2000 EYLÜL)
a.    Mikst tümör
b.    Koristom
c.    Keratoakantom
d.    Hamartom
e.    Teratom

Her 3 germ yaprağından köken alan tümör teratomdur. Over, testis yada orta hat embriyonel artıklarından gelişebilir. Beyin, mediasten ve retroperitonda orta hatta yerleşebilir. İlk 4 ay içerisinde en sık sekrokoksigeal bölgede yerleşir.
Cevap – E

7)    Aşağıdaki genlerden hangisi, normal formunda hücre genomundaki zedelenmeyi saptayarak, hücre DNA sının onarımını veya apopitozisi başlatır? (2001 NİSAN)
a-    sis
b-    myc
c-    ras
d-    p53
e-    erb.B2

Normal yapısında p53 tümör süpresör geni mutasyonu saptayarak hücreyi durdurur ve DNA tamiri için gerekli süreyi sağlar. Tamir olmazsa hücreyi apoptozla ortadan kaldırır. p53 mutasyonu ile aktivitesi ortadan kalkarsa mutant hücre çoğlamaya devam eder. Eklenen yeni mutasyonlarla maliğnite riski artar.
Cevap – D

8)    Aşağıdakilerden hangi bölge karsinomlarında CEA düzeyleri en yüksektir ? (2001 EYLÜL)
a)    Larinks
b)    Kolorektal bölge
c)    Testis
d)    Böbrek
e)    Karaciğer

CEA onkofetal antijenlerden biridir. Kolon adenokarsinomu başta olmak üzere pankreas adenokarsinomu, meme karsinomları gibi  adenokarsinomlarda ve tiroidin medüller  karsinomunda yüksek düzeyde belirlenebilir.
Cevap – B

9) Aşağıdakilerden hangisi benign epitelyal bir tümördür? (2002-NİSAN)
A-     Fibrom 
B-     Papillom 
C-     Hamartom 
D-     Osteom 
E-     Lipom 

Yanıt: B
Makroskobik ve mikroskobik olarak parmaksı çıkıntılar oluşturan beniğn epitelial tümörlere papillom denir. Bunların çoğu skuamöz tümörler olup HPV etkisi ile oluşan verruka vulgaris örnek verilebilir.

10) Aşağıdakilerden hangisi tümör hücresinin köken aldığı hücreye benzerliğinin ifadesi için kullanılır? (2002-EYLÜL)
a. Displazi
b. Diferensiasyon
c. Metaplazi
d. Atipi
e. Anaplazi

Yanıt: B
Diferansiasyon, tümör hücresini köken aldığı hücreyi taklit etme yeteneğidir. İyi diferansiye tümörler düşük dereceli (grade) ve daha iyi prognozlu olup az diferansiye tümörler yüksek dereceli ve daha kötü prognozludurler. Tümör hücresinde diferansiasyonun tamamen kaybı anaplazi olarak isimlendirilir.

11)    Aşağıdaki patolojik değişikliklerden hangisinin maliğniteye dönüşme olasılığı en yüksektir? (2003-NİSAN)
a)    Hiperplazi
b)    Atrofi
c)    Agenezi
d)    Displazi
e)    Fibrozis

Yanıt: D
Hiperplazi ve atrofi adaptasyon mekanizmalarıdır. Bunlar üzerinden maliğniteye direkt dönüşüm olmaz. Endometrial hiperplazi maliğnite için zemin hazırlayabilir ama displazik değişiklikler olmadan tümör gelişmez. Prostat hiperplazisi gibi diğer hiperplaziler ise maliğnite ile ilişkili değildir.  Agenezi, bir organ yada bölgenin hiç gelişmemiş olmasıdır. Fibrozis tamir dokusu olup maliğniteye yol açmaz. Maliğnite öncüsü olan lezyon displazidir. Hafif dereceli displazide maliğnite riski düşük olup ağır dereceli displazide yüksektir. 

12)    Maliğn mezenkimal tümörler en sık hangi yolla metastaz yaparlar? (2003-NİSAN)
a)    Hematojen
b)    Lenfatik
c)    Cerrahi ekim
d)    İmplantasyon
e)    Kontakt yayılım

Yanıt: A
Metastaz en kesin maliğnite kriteridir. Hematojen yolla metastaz daha çok maliğn mezenkimal tümörler (sarkomlar) için tipik olmakla birlikte geç dönemlerde karsinomlarda da görülebilir. Yayılım genellikle ince duvarlı venler aracılığı ile olur. Arteriel yayılımın olabilmesi için venöz sistemle akciğere gelen tümörün  akciğer engelini aşması veya primer odağın akciğerde olması gerekir. Venöz yayılım ön planda olduğundan vücutta en sık metastaza uğrayan organ  akciğer, ikinci olarak karaciğerdir. Ayrıca adrenal gland, kemik ve beyinde sık metastaza uğrayan  bölgelerdir. Karsinom olduğu halde hematojen yayılımın sık görüldüğü tümörler: Tiroid karsinomları (özellikle foliküler karsinom), prostat karsinomu, renal hücreli karsinom ve hepatoselüler karsinom


13)    Aşağıdaki sarkomlardan hangisinde tümör hücre diferansiasyonu en iyidir? (2003-NİSAN)
a)    Evre I liposarkom
b)    Evre II leiomyosarkom
c)    Evre III liposarkom
d)    Derece (grade) I leiomyosarkom
e)    Derece (grade) III osteosarkom

Yanıt: D
Diferansiasyon, tümör hücresinin köken aldığı hücre tipini taklit etme yeteneğidir. İyi diferansiye tümörler düşük dereceli (grade); az diferansiye tümörler yüksek derecelidir. Tümör prognozunda en önemli faktör evre (stage) olmakla birlikte; evreden sonra en önemli faktör grade yani derecedir. Düşük dereceli tümörler daha iyi prognozludur.

14) Aşağıdaki tümörlerden hangisi epitel hücrelerinden köken alır? (2003-EYLÜL)
a)    Leiomyom
b)    Hemanjiom
c)    Kondrom
d)    Kistadenom
e)    Astrositom

Yanıt: D
Epitel hücreleri ile döşeli kistik yapıdaki tümörlere kistadenom denir. Epitelin tipine göre seröz yada müsinöz olabilir. Müsinöz kistadenomlar over yanı sıra appendiksde de yerleşebilir. 

15) Gemi endüstrisi gibi asbeste maruz kalan işlerde çalışan işçilerde, aşağıdaki tümörlerden hangisinin görülme olasılığı en yüksektir? (2003-EYLÜL)
a)    Non-Hodgkin lenfoma
b)    Maliğn mezoteliyoma
c)    Larinks kanseri
d)    Sinonazal karsinom
e)    Mesane kanseri

Çalışma Ortamındaki Karsinojenler

Etken

Kanser tipi

Kullanım alanı

Arsenik

Akciğer, cilt, hemanjiosarkom

Metal eritme ürünü, elektrikli aletler, ilaçlar, herbisid ve fungusidler

Asbest

Akciğer ca, mezotelioma, GİS tm (özefagus, mide, kalın barsak)

Ateşe dayanıklı kumaşlar, döşeme ve duvar kağıtları, eskiden gemi yapımı

Benzen

Lösemi, Hodgkin lenfoma

Lamba yağları, baskı, boya, kuru temizleme, yapıştırıcı, deterjanlar

Berilyum

Akciğer

Yakıt ve uzay araçları, nükleer reaktörler

Kadmiyum

Prostat

Sarı pigment, fosfor, piller, metal kaplama

Krom

Akciğer

Metaller, boyalar, pigment ve koruyucular

Etilen oksid

Lösemi

Meyve ve kuruyemişlerin olgunlaştırılması, roketin fırlatılması, kimyasal sentez, gıda ve tekstilde ilaçlama, sterilizanlar

Nikel

Burun, akciğer

Nikel kaplama, seramik ve pil ürünleri

Radon

Akciğer

Uranyum içeren minerallerin çürümesi, madenler

Vinil klorid

Anjiosarkom, karaciğer

Dondurucu, plastikler için yapıştırıcı; eskiden aerosollerde bulunurdu,


Yanıt: B

16) Alfa fetoprotein yüksekliğinde tümörün aşağıdakilerden hangisinden köken aldığı düşünülür? (2004-NİSAN)
a)    Glial hücre
b)    Hepatosit 
c)    Trofoblast
d)    Rabdomiyoblast
e)    Kolon epiteli

Yanıt: B
Alfa fetoprotein iki grup tümörde yükselir. Karaciğer hücresinden (hepatosit) köken alan hepatoselüler karsinom ve hepatoblastom ve ikinci olarak seminom dışında kalan testisin germ hücre tümörleri..

17) Tümör hücrelerinin biçim, büyüklük ve boyanma özellikleri açısından birbirinden farklı olması nasıl isimlendirilir? (2004-EYLÜL)
a)    Atipi
b)    Pleomorfizm
c)    Anaplazi
d)    Displazi
e)    Andiferansiasyon

Yanıt: B
Açıklama 18. soru sonunda.

18)    Aşağıdakilerden hangisinde temel özellik tümörün diferansiasyonunda bozukluktur? (2004-EYLÜL)
a)    Skiröz karsinom
b)    Karsinoma in situ
c)    Anaplastik karsinom
d)    Medüller karsinom
e)    Karsinosarkom

Yanıt: C
17 ve 18. sorular için açıklama:

Anaplazi : Diferansiasyonun tamamen kaybıdır. Özellikleri: 
-Pleomorfizm: Hücre ve hücre nüvesinde, boyut, şekil ve boyanma farklılığı
-Anormal nükleer görünüm: DNa içeriği artmış, hiperkromatik ve iri nüveler, belirgin nükleol varlığı
-Mitoz: Artmış tipik ve atipik (tripolar, quadripolar) mitozlar
-Polarite kaybı: Oryantasyon bozukluğu, polarite kaybı, anarşik, disorganize büyüme
-Diğerleri: Tümör dev hücreleri, tümör merkezinde iskemik nekroz

19)  Kaposi sarkomu, maliğn lenfomalar ve multiple myelomda rolü olduğu düşünülen virus, aşağıdakilerden hangisidir? (2005-NİSAN)
a)    İnsan herpes virüsü tip 8
b)    Epstein Barr virüsü
c)    İnsan immün yetmezlik virüsü
d)    Human papilloma virüsü
e)    Herpes zooster virüsü

Yanıt: A
Viral Karsinojenler

DNA virüsleri:
•    HPV:   Tip 16,18,31,33,35,51  serviks ve anogenital skuamöz hücreli karsinom, bazen ağız ve    larinks karsinomu, Tip 6,11 (düşük risk)  kondilom, Tip 1,2,4,7  skuamöz papillom (siğil). Maliğn tipleri direkt etkilidir. E6 proteini p53’e; E7 proteini Rb genine bağlanır ve inisiatör etki yapar. Sigara, mikrobial enfeksiyonlar, beslenme bozuklukları ve hormonal değişiklikler kofaaktör olarak rol oynar. İmmün yanıt da önemlidir.
•    Epstein Barr virüsü : Burkitt lenfoma, B hücreli lenfomalar (öz. AİDS ve transplantasyon), bazı Hodgkin olguları, nazofaringeal karsinomlar, immun yetmezlikte leiomyosarkom gelişimine yol açar. EBV, orofarinks ve CD21 molekülü aracılığı ile B lenfositlerini enfekte eder. Enfeksiyon latent olup lenfositi öldürmez ama immortalize edebilir. EBV, direkt karsinojenik değildir. Genetik ve çevresel faktörlerde etkilidir.
•    HSV tip 8: Kaposi sarkomu, AIDS’li hastada effüzyon lenfoması (B hücreli) ve mulitiple myelomda suçlanmaktadır.
•    Hepatit B virüsü: Hepatoselüler karsinom ile ilşkilidir. Uzak doğu ve Afrika’da endemiktir. Tayvan’ da HBV ile enfekte olanlarda tümör riski, olmayanlara göre 200 kat yüksektir. Tek başına direkt etkili değildir. Aflatoksin ile birlikte, direkt etki yapabilir. Virüsün HBx proteini, p53’ü etkileyerek hücre çoğalmasını arttırabilir.

RNA virüsleri
•    HTLV-1 : CD4+T lenfositlerinin maliğn tümörü olan T hücreli lösemi/ lenfoma oluşturur. Japonya ve Karayiplerde endemik; diğer bölgelerde sporadiktir. Cinsel ilişki, kan ürünleri ve emzirme ile enfekte T lenfositleri bulaşır. Enfekte olanların %3-5 kadarında, 40-60 yıl sonra tümör gelişir. Lösemi yanı sıra, tropikal spastik paraparezi denilen demyelinizan hastalık, uveit ve artrit gelişebilir.
•    Hepatit C virüsü : Kronik karaciğer hasarı ve inflamasyonu izleyerek oluşan rejenerasyon, genetik instabilite ve tümör gelişimine yol açabilir.

20) Aşağıdakilerden hangisi yerleştiği organın hücre ve dokularında organizasyon bozukluğu gösteren kitle oluşumu ile karakterizedir? (2005-EYLÜL)
a)    Germinom
b)    Teratom
c)    Koristom
d)    Hamartom
e)    Melanom

Yanıt: D
Hamartom, normalde belirli bir dokuyu oluşturan matür hücrelerin, gelişim defekti sonucu,  aynı yerde düzensiz ve disorganize kitle oluşturmalarıdır. Klinikte kitle oluşturarak tümörle karışabilir. Mikroskobik olarak ayırımı kolaydır. Akciğerde en sık görülen beniğn lezyon hamartomdur.


21) Aşağıdakilerden hangisinde DNA onarım mekanizmaları defektif değildir? (2005-EYLÜL)
a)    Kseroderma pigmentozum
b)    Fankoni anemisi
c)    Bloom sendromu
d)    Ataksi-telenjiektazi
e)    Familial adenomatöz polipozis

Yanıt: E
Familial adenomatöz polipozis OD geçişli kanser dendromu olup DNA tamir defekti ile ilişkili değildir. OR herediter preneoplazik durumlar (DNA tamir defektleri)

•    Kseroderma pigmentozum: Ciltte bazal hücreli ve skuamöz hücreli karsinom, melanom
•    Bloom sendromu: Akut lösemi ve değişik  karsinomlar
•    Fankoni anemisi: Akut lösemi, skuamöz hücreli karsinom ve karaciğer kanser
•    Ataksi-telenjiektazi: Akut lösemi, lenfoma, meme kanseri


22) Meme kanseri ile ilişkili BRCA-1 ve BRCA-2 tümör baskılayıcı genlerin etki mekanizması aşağıdakilerden hangisidir? (2005-EYLÜL)
a)    DNA onarımı
b)    Apoptoz
c)    Sinyal iletimi
d)    Hücre adezyonu
e)    Hücre siklus kontrolü

Yanıt: A

DNA tamir defektleri 

•    Herediter Nonpolipozis kanser sendromu: Çekum ve proksimal kolonda yerleşen tümörler ile karakterli, OD geçen bir kanser sendromudur. DNA eşleşme hataları oluşur. Örneğin, A ve T yerine, G ile T birleşir. Yanlış eşleşme tamir genlerinde defekt vardır. Protoonkogen ve tümör süpresör genlerde hatalı çiftlerin birikimi ile tümör riski artar. Endometrium ve over kanseride görülebilir. 
•    Kseroderma pigmentozum: Güneş ışınlerındaki UV etkisi ile cilt tümörleri gelişir. Primidin rezidülerinde çapraz bağlanma sonucunda DNA replikasyonu bozulur. Nükleotid eksizyon tamirinde defekt olduğu için DNA hasarı giderilemez.
•    Diğerleri: Ataksi telenjiektazi ve Boom sendromunda ionize radyasyona; Fankoni anemisinde ise DNA’yı çapraz bağlayan etkenlere karşı aşırı duyarlılık vardır. Ataksi telenjiektazi’de Purkinje hücrelerinin ilerleyici kaybı ile serebellar ataksi, defektif lenfosit proliferasyon ve matürasyonu ile immün yetmezlik, lenfoid maliğniteler, ionize radyasyona akut duyarlılık gelişir. ATM gen mutasyonu vardır. ATM, DNA hasarı oluştuğunda p53’ü uyarır. ATM eksikse, bu oluşmaz ve DNA tamiri ya da apoptoz başlatılamaz.
•    BRCA-1 ve BRCA-2 genleri: BRCA-1 gen mutasyonu ile meme, over kanserleri yanı sıra prostat ve kolon kanseri riskinde hafif artış olur. BRCA-2 gen mutasyonu ise over ve erkek meme kanseri aynısıra, melnom ve pankratik tümör riskini arttırır. Ailesel meme karsinomlarının çoğunda, bu genlerin mutasyonu belirlenirse de, diğer genlerden farklı olarak, sporadik olgularda etkileri gösterilememiştir. 

23) Aşağıdaki morfolojik bulgulardan hangisi, hamartom ile uyumludur? (2006-NİSAN)
A) Epidermis içinde ve altında nevus hücreleri
B) Meckel divertikülündeki gastrik adacık
C) Dilin çizgili kas dokusunda matür kıkırdak
dokusu
D) Böbrek kapsülü altındaki sürrenal kalıntı
E) Mide mukozasında pankreatik nodül

Yanıt: A
Hamartom, normalde o dokunun yapısında yer alan elemanların düzensiz bir yapı oluşturduğu gelişim bozukluğudur. Epidermiste normalde nevüs hücreleri bulunur. Bunların düzensiz yerleşmesi hamartomdur. Koristom (heterotopi) ise normalde o bölgede bulunmayan hücre ve doku örneklerinin oluşturduğu gelişimsel bozukluktur. Meckel diveritülü ince barsakta yerleşir. Gastrik adacık içermesi koristomdur. Diğer şıklarda koristom örneğidir.

24) Hücre siklusunda G1/S fazı geçişinde rol alan bir tümör supresör genin fonksiyonel tek alleli ile doğan çocukta, 6 yıl içinde malign bir neoplazm gelişiyor. Bu neoplazm aşağıdakilerden hangisi olabilir? (2006-NİSAN)
A) Böbrekte nefroblastom
B) Akut lenfoblastik lösemi
C) Serebellar astrositom
D) Nöroblastom
E) Retinoblastom

Yanıt: E
Retinoblastom olgularının %40’ ı familial; %60’ı  sporadiktir. Familial olanlarda Rb tümör baskılayıcı gen mutasyonu vardır. Doğuştan bir allelde mevcut olan mutasyonun üzerine, zamanla diğer allelde de mutasyon eklenir ve erken yaşta tümör ortaya çıkar. Rb geninin ürettiği fosfoprotein, hipofosforilize olduğunda aktifleşir ve G1-S fazı geçişini durdurarak hücre çoğalmasını kontrol altında tutar. 

25) Aşağıdaki neoplazmlardan hangisi immünoglobulin genlerini içeren kromozom parçacıklarının translokasyonu ile ilişkilidir? (2006-NİSAN)
A) İnsan T-hücreli lösemisi
B) Helicobacter pylori’ye bağlı mide lenfoması
C) Hodgkin lenfoması
D) Burkitt lenfoması
E) Multipl miyelom

Yanıt: D
Lösemi ve lenfomaların oluşumunda temel mekanizma onkogen translokasyonudur. Burkitt lenfoma, mantle hücreli lenfoma ve foliküler lenfoma B hücre tümörleridir ve üçünde de 14. kromozomda yerleşen immünglobülin ağır zincir (IgH) bölgesini içeren translokasyon mevcuttur.

Onkogen Translokasyonu

Maliğnite

Translokasyon

Etkilenen genler

Kronik myeloid lösemi

(9;22)

Abl(9), bcr (22)

AML ve ALL

(4;11)

AF4 (4), MLL (11)

Burkitt lenfoma

(8;14)

c-myc (8), IgH (14)

Mantle hücreli lenfoma

(11,14)

Cyclin D (11), IgH (14)

Foliküler lenfoma

(14;18)

IgH (14), bcl-2 (18)

T hücreli ALL

(8;14)

c-myc (8), TCR-alfa (14)

Ewing sarkom

(11;22)

FI-1 (11), EWS (22)



26) Aşağıdaki kanserlerden hangisinin peritoneal karsinomatozise neden olma riski en yüksektir? (2006-NİSAN)
A) Kolon B) Over
C) İncebağırsak D) Safra kesesi
E) Rektum

Yanıt: B
Peritonda yaygın karsinom metastazına peritoneal karsinomatozis denir. En sık over karsinomu ve ikinci olarak da gastrointestinal tümörler peritona metastaz yaparlar. 

27) Herediter retinoblastomlu hastalarda aşağıdaki neoplazmlardan hangisinin görülme sıklığı artar? (2006-NİSAN)
A) Adenokarsinom B) Lösemi
C) Malign melanom D) Osteosarkom
E) Lenfoma

Yanıt: D
Familial retinoblastomda bilateral retinoblastom görülme sıklığı artmıştır. Ayrıca osteosarkom gibi eşlik eden tümörler de sıktır. 


28) Aşağıdakilerden hangisinde maliğn neoplazm gelişme riski istatistiksel olarak en düşüktür? (2006-EYLÜL)
a) Servikal skuamöz displazi
b) Uterus leiomyomları
c) Kronik ülseratif kolit
d) endometrial atipik hiperplazi
e) Hepatik siroz

Yanıt: B
Leiomyom kadınlarda en sık görülen tümördür. Aynı zamanda kadın genital sisteminde en sık görülen tümördür. Maliğniteye dönüşüm riski çok düşüktür. Leiomyosarkomların çoğu, başlangıçtan itibaren maliğndir. Serviks karsinomu servikal displaziden; endometrial  karsinomların çoğu atipik endometrial hiperplaziden köken alır. Hepatik sirozda hepatoselüler karsinom; kronik ülseratif kolitte ise kolon adenokarsinomu riski artmıştır.


29) Plastik boru üreten bir fabrikada 15 yıldır çalışan bir işçide karaciğerde kitle saptanıyor. Yapılan biopsi immünhistokimyasal olarak vimentin pozitif (+); sitokeratin negatif (-), iğsi hücreli bir neoplazm varlığını ortaya  koyuyor. Aşağıdaki maddelerden hangisine maruz kalmak bu tümörün gelişiminde rol oynayabilir? (2006-EYLÜL)

a) Radon
b) benzen
c) Siklofosfamid
d) Vinil klorid
e) Asbest

Yanıt: D
Vinil klorid plastiğin hammadesinde yer alıp karaciğerde metabolize edilir. Karaciğerde anjiosarkom oluşumuna yol açar. Anjiosarkom, endotel hücresinden köken alan iğsi hücreli maliğn mezenşimal tümördür. Vimentin pozitifliği tümörün sarkom olduğunu gösterirken; sitokeratin negatifliği karsinomu ekarte ettirir. Radon akciğer kanseri; benzen  lösemi; siklofosfamid mesane tümörlerine yol açar. Asbest akciğer karsinomu, mezotelioma, larinks ve kolon karsinomu gibi tümörlere yol açar.

30) Çevresel erionite maruz kalan kişilerde en sık görülen maliğn tümör aşağıdakilerden hangisidir? (2006-EYLÜL)
a) Maliğn timoma
b) Hepatoselüler karsinom
c) Maliğn mezotelioma
d) Mesane değişici epitel karsinomu
e) Maliğn melanoma

Yanıt: C
Erionit ülkemizde, Kapadokya bölgesinde, toprakta bulunan asbestten farklı bir fibrildir. Maliğn mezotelioma gelişimine yol açtığı gösterilmiştir.

31) DNA onarım genlerindeki mutasyonlar aşağıdaki gastrointestinal polip hastalıklarından hangisi ile ilişkilidir? (2006-EYLÜL)
a) Gardner sendromu
b) Ailesel adenomatöz polipozis sendromu
c) Peutz-Jeghers sendromu
d) Tüberoskleroz
e) Herediter nonpolipozis kolorektal karsinom sendromu

Yanıt: E
Protoonkogen, tümör süpresör gen, apoptoz genleri ve DNA tamir genlerinde oluşan mutasyonlar kanser riskini arttırır. Herediter nonpolipozis kolorektal karsinom, Kseroderma pigmentozum, Ataksi telenjiektazi, Bloom sendromu ve Fankoni anemisi DNA tamirinde defekt ile karakterli sendromlar olup bu sendromlarda maliğn tümör riski artmıştır. Ailesel meme ve over kanserlerine yol açan BRCA-1 ve BRCA-2 genleride DNA tamiri ile ilişkilidir.

32) İyonize radyasyonun neden olduğu hücresel DNA zedelenmesi sonucu neoplazm gelişiminde, aşağıdaki genlerden hangisinin mutasyonu önemli rol oynar?
a) c-abl
b) k-ras
c) c-myc
d) p53
e) bcl-2

Yanıt: D
Maliğn tümörlerde en sık mutasyona uğrayan gen p53 tümör baskılayıcı gendir. Kimyasal etkenler, toksinler yada iyonize radyasyon sonucunda mutasyona uğrar. P53 mutasyonu oluşursa, DNA tamiri gerçekleşemez yada apoptoz başlayamaz. Bu nedenle mutant hücre çoğalmaya devam eder. Her yeni bölünmede yeni mutasyonlar eklenir ve tümör riski artar.

33) Aşağıdakilerden hangisi premaliğn bir lezyondur? (2007-EYLÜL)
a) Aktinik keratoz
b) Seborreik keratoz
c) İntradermal nevüs
d) Kapiller hemanjiom
e) Pemfigus vulgaris




Yanıt: A
Aktinik keratoz premalign bir lezyondur. Güneş ışığına uzun süre maruz kalma ve buna bağlı aşırı keratin oluşumu nedeni ile bu isim verilir. 1 cm çapın altında kahverenkte, kırmızı veya cilt renginde, zımpara kağıdına benzer lezyonlardır. Yüz, kollar, el sırtında sıktır.Bazal hücrelerde hiperplazi, alt epidermiste sitolojik atipi görülür. Dermiste kalınlaşmış, mavi-gri elastik lifler (solar elastoz), stratum korneumda parakeratoz görülür. Aktinik keratozlu olguların çoğu zamanla gerileyebilir. Ama bir kısmı skuamöz hücreli karsinoma dönüşebileceğinden lezyonun tamamen çıkarılması gerekir.


34) Aşağıdaki kimyasal ajanlardan hangisi mesleksel lösemilerin artışına neden olmaktadır? (2007-EYLÜL)
a) Asbest
b) Vinil klorid
c) Krom
d) Arsenik
e) Benzen

Yanıt: E
Bir tablo sorusu……..

Çalışma Ortamındaki Karsinojenler

Etken

Kanser tipi

Kullanım alanı

Arsenik

Akciğer, cilt, kc de hemanjiosarkom

Metal eritme ürünü, elektrikli aletler, ilaçlar, herbisid ve fungusidler

Asbest

Akciğer, mezotelioma, GİS (özefagus, mide, kalın barsak)

Ateşe dayanıklı kumaşlar, döşeme ve duvar kağıtları, eskiden gemi yapımı

Benzen

Lösemi, Hodgkin lenfoma

Lamba yağları, baskı, boya, kuru temizleme, yapıştırıcı, deterjanlar

Berilyum

Akciğer

Yakıt ve uzay araçları, nükleer reaktörler

Kadmiyum

Prostat

Sarı pigment, fosfor, piller, metal kaplama

Krom

Akciğer

Metaller, boyalar, pigment ve koruyucular

Etilen oksid

Lösemi

Meyve ve kuruyemişlerin olgunlaştırılması, roketin fırlatılması, kimyasal sentez, gıda ve tekstilde ilaçlama, sterilizanlar

Nikel

Burun, akciğer

Nikel kaplama, seramik ve pil ürünleri

Radon

Akciğer

Uranyum içeren minerallerin çürümesi, madenler

Vinil klorid

Anjiosarkom, karaciğer

Dondurucu, plastikler için yapıştırıcı; eskiden aerosollerde bulunurdu,




35) Aşağıdakilerden hangisi otozomal dominant geçişli kanser sendromlarından biri değildir?  (2007-EYLÜL)
a) Retinoblastom sendromu
b) Li-Fraumeni sendromu
c) Ailesel adenomatoz polipozis
d) Ataksi-telenjiektazi
e) MEN tip 2

Yanıt: D
Kanserle ilişkili sendromlar üç gruba ayrılabilir.
    Otozomal dominant geçiş gösteren kanser sendromları: Tümör süpresör (baskılayıcı) gen mutasyonları ile oluşurlar.
    Otozomal resesif geçiş gösteren herediter preneoplastik sendromlar: DNA tamir defektleri bu grupta yer alır.
    X’e bağlı resesif geçen immün yetmezlik sendromları: herediter ve edinsel immün yetmezliklerde lenfoma ve lösemi riski artar

OD herediter kanser sendromları

•    Familyal retinoblastom: Genellikle bilateral, osteojenik sarkom gibi ikincil tümörler
•    Familyal adenomatöz polipozis koli: Sayısız polipöz adenomlar, profilaktik kolektomi yapılmazsa 50 yaş civarında %100 kanser gelişimi

•    MEN tip I: Pituiter, paratiroid, pankreas ada hücreleri adenomları
•    MEN tip II: Tiroid meduller karsinomu, feokromasitoma, paratiroid tümörleri
•    MEN tip III: Tiroid meduller karsinomu,  feokromasitoma, ganglionöromlar
•    Nörofibromatozis tip I (von Recklinghausen hastalığı) : Multiple nöral tümörler (beyin ve optik sinir gliomları, feokromasitoma, nörofibrom, schwannom, menenjiom), café au lait lekeleri , pigmentli iris hamartomu (Lisch nodülleri), kemik defektleri ve maliğn periferik sinir kılıfı tümörü (MPSKT) riski
•    Nörofibromatozis tip II: Bilateral akustik sinir tümörleri (schwannom, menenjiom) cilt tümörleri, café au lait lekeleri..  Lisch nodülleri görülmez. MPSKT riski var.
•    Von Hippel-Lindau sendromu: Retina, serebellum, beyin sapı hemanjiomları, organ kistleri ve renal hücreli karsinom riski
•    Wilms tümörü : Konjenital malformasyon ve böbrekte Wilms tümörü
•    Li Fraumeni Sendromu: Meme, kolon kanserleri, sarkomlar gibi çok sayıda tümörler
•    Herediter nonpolipoid kolon kanser (HNPCC): DNA tamir defekti…En sık görülen kanser predispozisyon sendromudur. Kolon, ince barsak, endometrium ve over tümörleri görülebilir. 

OR herediter preneoplazik durumlar
•    Kseroderma pigmentozum: Ciltte bazal hücreli ve skuamöz hücreli karsinom, melanom
•    Bloom sendromu: Akut lösemi ve değişik  karsinomlar
•    Fankoni anemisi: Akut lösemi, skuamöz hücreli karsinom ve karaciğer kanser
•    Ataksi-telenjiektazi: Akut lösemi, lenfoma, meme kanseri

X’e bağlı immün yetmezlikler
•    X’e bağlı agamaglobulinemi: Lenfoma ve lösemi
•    Wiskott-Aldrich sendromu: Akut lösemi, lenfoma
•    X’e bağlı lenfoproliferatif sendrom: EBV’e anormal yanıt ve buna bağlı B hücreli immünoblastik lenfoma 

36) Bir tümör için kesin maliğnite kriteri aşağıdakilerden hangisidir? (2008-NİSAN)
a)    Nekroz içermesi
b)    Anaplazi
c)    Hızlı büyümesi
d)    Kapsül içermesi
e)    Metastaz yapması

Yanıt: E
Beniğn-maliğn tümör ayırımında kullanılan kriterler: Diferansiasyon ve anaplazi, büyüme hızı, lokal invazyon ve metastazdır.
•    Metastaz : En kesin maliğnite kriteri olup primer tümörle devamlılığı olmayan tümör implantlarıdır. Santral sinir sistemi  tümörlerinden glial tümörler ve bazal hücreli karsinom maliğn olduğu halde uzak metastazları çok nadirdir. Metastaz üç şekilde gerçekleşebilir.
1.    Vücut boşlukları ve yüzeylerine direkt yayılım: En sık periton, daha nadiren plevra, perikard, subaraknoid bölge ve eklem boşluklarına olur. Peritonda over ve GİS tümörleri, plevrada akciğer ve meme karsinomları en sık rastlanan metastazlardır. Ayrıca lösemi ve lenfomada serozal yüzeylere yayılabilir. Medulloblastom ve ependimom subaraknoid yayılım gösterebilir.
Lenfatik yayılım: Daha çok karsinomların yayılım biçimidir. Lenf düğümü tutulumu genellikle drenaj yolunu izler. Zamanla karsinomlarda hematojen yayılım gösterebilir. Sarkom olduğu halde lenf nodu metastazı yapan tümörlere örnek olarak Kaposi sarkomu verilebilir. 
3.    Hematojen yayılım: Sarkomlar için tipik olmakla birlikte karsinomlarda da görülebilir. Yayılım genellikle ince duvarlı venler aracılığı ile olur. Arteriel yayılımın olabilmesi için venöz sistemle akciğere gelen tümörün  akciğer engelini aşması veya primer odağın akciğerde olması gerekir. Venöz yayılım ön planda olduğundan vücutta en sık metastaza uğrayan organ  akciğer, ikinci olarak karaciğerdir. Ayrıca adrenal gland, kemik ve beyinde sık metastaza uğrayan  bölgelerdir. Karsinom olduğu halde hematojen yayılımın sık görüldüğü tümörler: Tiroid karsinomları (özellikle foliküler karsinom), prostat karsinomu, renal hücreli karsinom ve hepatoselüler karsinom


37) Aşağıdaki proteinlerden hangisinin fosforilasyonu hücre siklusunun ilerlemesinde önemli rol oynar? (2008-NİSAN)
a)    RAS proteini
b)    Retinoblastom proteini
c)   p53 proteini
c)    Vasküler endotelital büyüme faktörü
d)    İnterlökin-1

Yanıt: B


 
Hücreler G1, S, G2 ve M (mitoz) aşamalarını içeren hücre siklusuna girerek çoğalırlar. Bu siklusu başlatan myc, ras gibi onkogenlerin siklin ve siklin bağımlı kinazları uyarması ile oluşur. Bunlar hücre proliferasyonunu arttırırlar. Tümör baskılayıcı genler olan p53, p21, p14, p16, p27 ve Rb genleri ise gerektiği zaman devreye girerek hücre proliferasyonunu durdururlar. Böylece hücre çoğalması kontrol altında tutulur. Hücreler S fazına geçtikten sonra, bağımsız olarak çoğalmayı sürdürürler. Bu nedenle tümör baskılayıcı genlerin en önemli etki bölgesi G1 den S fazına geçiştir. Rb gen ürünü olan Rb proteini nükleer bir fosfoproteindir.  Hipofosforilize olduğunda aktiftir ve hücre siklusunu G1-S fazı geçişinde durdurur. Fosforilize olduğunda inaktiftir ve hücre siklusu ilerler, hücreler çoğalmaya devam eder. 

38) Bcl-2 proteininin aşırı ekspresyonu sonucu apoptozisin engellenmesinin önemli rol oynadığı neoplazi aşağıdakilerden hangisidir? (2008-NİSAN)
a)    Burkitt lenfoma
b)    Wilms tümörü
c)    Kronik myelositik lösemi
d)    Foliküler lenfoma
e)    Nörofibromatozis tip 1

Yanıt: D
Mutasyona uğramış hücrede DNA tamiri sağlanamazsa, o hücre apoptoz yolu ile ortadan kaldırılır. Bu gerçekleşmezse, mutant hücre çoğalmaya devam eder ve maliğnite riski artar. Bcl-2 mutasyonu apoptozu engelleyerek foliküler lenfoma riskini arttırır. Bcl-2 mutasyonunun belirlenmesi foliküler lenfomanın tanısında kullanılır.
Apoptoz defekti ile oluşan hastalıklar: 
•    Kanserler; özellikle p53 mutasyonu ile oluşanlar, hormona bağlı gelişenler (meme, over, prostat) ve foliküler lenfoma (Bcl-2 mutasyonu)
•    Otoimmün hastalıklar
Apoptoz artışı ile oluşan hastalıklar:
•    Spinal muskuler atrofi gibi , bazı nöronların kaybı ile giden nörodejeneratif hastalıklar
•    MI ve serebral enfarktüs gibi iskemik hastalıklar
•    Viral enfeksiyonlarda, enfekte hücrelerin ölümü

39) Aşağıdaki tümör baskılayıcı genlerden hangisinin mutasyonu böbrek kanserleri, feokromasitoma ve böbrek kistlerine eşlik eder? (2008-EYLÜL)


a) VHL
b) WT-1
c) NF-1
d) APC
e) Rb

Yanıt: A
Tarif edilen tablo Von Hippel-Lindau sendromudur. Otozomal dominant geçen bir kanser sendromu olup VHL tümör süpresör gen mutasyonuna bağlı olarak oluşur. 

OD herediter kanser sendromları

•    Familyal retinoblastom: Genellikle bilateral, osteojenik sarkom gibi ikincil tümörler: Rb mutasyonu
•    Familyal adenomatöz polipozis koli: Sayısız polipöz adenomlar, profilaktik kolektomi yapılmazsa 50 yaş civarında %100 kanser gelişimi: APC mutasyonu

•    MEN tip I: Pituiter, paratiroid, pankreas ada hücreleri adenomları : MEN1 mutasyonu
•    MEN tip II: Tiroid meduller karsinomu, feokromasitoma, paratiroid tümörleri: RET mutasyonu
•    MEN tip III: Tiroid meduller karsinomu,  feokromasitoma, ganglionöromlar: RET mutasyonu
•    Nörofibromatozis tip I (von Recklinghausen hastalığı) : Multiple nöral tümörler (beyin ve optik sinir gliomları, feokromasitoma, nörofibrom, schwannom, menenjiom), café au lait lekeleri , pigmentli iris hamartomu (Lisch nodülleri), kemik defektleri ve maliğn periferik sinir kılıfı tümörü (MPSKT) riski: NF-1 mutasyonu
•    Nörofibromatozis tip II: Bilateral akustik sinir tümörleri (schwannom, menenjiom) cilt tümörleri, café au lait lekeleri..  Lisch nodülleri görülmez. MPSKT riski var: NF-2 mutasyonu
•    Von Hippel-Lindau sendromu: Retina, serebellum, beyin sapı hemanjiomları, iç organ kistleri, feokromasitoma ve renal hücreli karsinom riski: VHL mutasyonu
•    Wilms tümörü : Konjenital malformasyon ve böbrekte Wilms tümörü: WT-1 mutasyonu
•    Li Fraumeni Sendromu: Meme, kolon kanserleri, sarkomlar gibi çok sayıda tümörler: p53 mutasyonu
•    Herediter nonpolipoid kolon kanser (HNPCC): DNA tamir defekti…En sık görülen kanser predispozisyon sendromudur. Kolon, ince barsak, endometrium ve over tümörleri görülebilir: MMR (missmatch repair gen) mutasyonu (MSH2,MLH1, PMS, PMS2)