1)    Şiddetli şokta, böbrekte aşağıdakilerden hangisi görülür?    (1999 EYLÜL)
a.Glomerulonefrit
b.Pyelonefrit
c.Akut tubuler lezyon
d.Papiller nekroz
e.Akut interstisiyel nefrit

Hipovolemik şokta böbrekte akut tübüler nekroz oluşur. Akut tübüler nekroz akut böbrek yetmezliğinin en sık nedenidir. Erken dönemde müdahale edilirse geri dönüşümlüdür.
Cevap – C

2)    Aşağıdaki organların hangisinde kronik venöz konjesyona eşlik eden gandy-gama nodülü gelişir? (2001 NİSAN)
a-    Akciğer
b-    Karaciğer
c-    Beyin
d-    Böbrek
e-    Dalak

Dalakda uzun süreli konjesyon hemosiderin birkimi ve fibrozise (siderofibrotik odak) yol açar. Bunlara Gamna – Gandy cisimciği denir.
Cevap – E


3)    Tromboz gelişiminde aşağıdakilerden hangisinin rolü yoktur? (2004-EYLÜL)
a)    von Willebrand faktör eksikliği
b)    Hipervizkozite
c)    Hiperkoagülasyon
d)    Staz
e)    Endotel zedelenmesi

Yanıt: A
Endotel hasarı ile açığa çıkan subendotelial bağ dokusu trombojeniktir. Trombositler buraya tutunarak birikmeye başlar. Bu tutunmayı sağlayan endotel hücrelerinden açığa çıkan  von Willebrand faktör (vWF) dür. Bu faktörün eksikliğinde hemostaz bozulur ve trombüs oluşamaz. Kanama bozukluğu oluşur.

4)    Aşağıdakilerden hangisi şoka bağlı organlarda görülebilen değişikliklerden biri değildir? (2004-EYLÜL)
a)    Gastrointestinal mukozada hemoraji, nekroz
b)    Karaciğerde santral nekroz
c)    Kalpde subendokardial kanama
d)    Akciğerde diffüz alveoler kanama
e)    Böbrekde akut diffüz glomerülonefrit

Yanıt: E
Hipovolemik şokta temel olay hipoksik zedelenmedir ve her dokuda oluşabilir. Özellikle beyin, kalp, akciğerler, böbrekler, adrenaller ve gastrointestinal sistem etkilenir. Böbrekde oluşan akut tübüler nekrozdur. Glomerülonefrit oluşmaz.
•    Beyinde iskemik ensefalopati
•    Kalpte subendokardial hemoraji, nekroz, zonal lezyon
•    Böbrekte akut tubuler nekroz
•    Akciğerler hipoksik zedelenmeye dirençli olsada sepsis ve travmada alveolar hasar ve şok akciğeri 
•    Adrenal kortekste strese bağlı olarak steroid sentezinde artış ve lipid kaybı
•    GİS de mukozada yama tarzı hemoraji ve nekroz
•    Karaciğerde yağlı değişiklik, santral hemorajik nekroz
Eğer hasta yaşarsa, nöron ve çizgili kas hücreleri dışında, dokular normale dönebilir.

5) Venöz pulmoner emboliler en sık nereden köken alır? (2005-NİSAN)
a)    Pelvis venleri
b)    Diz üstü bacak venleri
c)    Diz altı bacak venleri
d)    İnferior vena kava
e)    Renal venler

Yanıt: B
Kaynaklandığı bölgeden kan yolu ile uzak bir alana taşınan intravasküler solid, sıvı veya gaz kitlesine emboli denir. %99 tromboemboli görülür. 

•    Pulmoner tromboemboli en sık diz seviyesinin üzerindeki derin bacak venlerinden kaynaklanır. %60-80 olguda küçük emboliler oluşur, klinik bulgu vermez. Pulmoner dolaşımın %60’ı birden tıkanırsa ani ölüm, kor pulmonale veya kardiyovasküler kollaps oluşur. Orta çaplı arterlerde emboli genellikle pulmoner hemoraji oluştururken bronşial arterler (çift dolaşım) enfarktüsden korur. Ancak sol kalp yetmezliği varsa, bronşial akımı bozulacğından, büyük bir enfarktüs gelişir. Küçük end-arteriol embolileri pulmoner enfarktüs oluşturur.


6) Aşağıdaki hastalıkların hangisinde dokularda
yaygın fibrin trombüsleri gözlenir? 
(2006-NİSAN)
A) İmmün trombositopeni
B) Hemofili B
C) Dissemine intravasküler koagülasyon
D) von Willebrand hastalığı
E) Faktör VIII eksikliği

Yanıt: C
Trombüs Riski Taşıyan Durumlar
•    Primer (genetik)
Faktör V mutasyonu
Antitrombin III yetmezliği
Protein C veya S yetmezliği
Fibrinoliz defektleri (t-PA tetmezliği)
•    Sekonder (edinsel)
Yüksek riskli
Uzamış yatak istirahati ve immobilizasyon
Myokard enfarktüsü
Atrial fibrilasyon
Doku hasarı (kırık,yanık,cerrahi)
Kanser
Kalp kapak protezleri
Dissemine intravasküler koagulasyon
Heparinin yol açtığı trombositopeni sendromu
Antifosfolipid antikoru sendromu (Lupus antikoagulanı)
Düşük riskli
Kardiyomyopati
Nefrotik sendrom
Östrojen artışı (gebelik)
Oral kontraseptif kullanımı 
Orak hücreli anemi
Sigara

Diğer şıklarda yer alan hastalıklarda trombüs riski değil, kanama riski vardır. Bu nedenle şıkları eleyerek kolaylıkla yanıtlanabilecek bir soru.

7) Aşağıdaki morfolojik bulgulardan hangisi şokta gözlenmez? (2006-EYLÜL)
a) Kalpte kontraksiyon bant nekrozu
b) Böbrekde akut tubuler nekroz
c) Akciğerde diffüz alveol hasarı
d) Karaciğerde mikrosteatoz
e) İnce barsakta hemorajik enteropati

Yanıt D
Şokta gelişen morfolojik değişiklikler her dokuda oluşabilir. Özellikle beyin, kalp, akciğer, böbrek, adrenal gland ve gastrointestinal sistem etkilenir. Beyinde iskemik ensefalopati, kalpde fokal yada yaygın koagulasyon nekrozu, subendokardial kanama ve/veya kontraksiyon bant nekrozu; böbrekte akut tübüler nekroz görülür. Akciğerde ağır durumlarda alveol hasarı, adrenal korteksde lipid kaybı ve gastrointestinal sistemde yama tarzı hemoraji ve nekroz izlenebilir. Karaciğerde yağlı değişiklik ve ağır durumlarda santral hemorajik nekroz gelişir. Mikrosteatoz hamilelikte akut karaciğer yağlanması, salisilat, tetrasiklin ve valproik asid zehirlenmesi gibi durumlarda görülür.

8) Aşağıdakilerden hangisinde temel patofizyolojik mekanizma hidrostatik basınç artışına bağlı değildir? (2007-NİSAN)
a) Kwashiorkor hastalığında görülen ödem
b) Konjestif kalp yetmezliğine bağlı alt ekstremite ödemi
c) Konstriktif perikardite bağlı ödem
d) Karaciğer sirozunda asit gelişimi
e) Nefrotik sendromda alt ekstremitede görülen ödem

Yanıt: A (Yanlış olduğu için iptal edildi)
Ödemin Patofizyolojik Kategorileri

Hidrostatik basınç artışı

Venöz dönüş bozukluğu

·          Konjestif kalp yetmezliği

·          Konstriktif perikardit

·          Asit (karaciğer sirozu)

·          Venöz tıkanıklık yada kompresyon

-          Tromboz

-          Eksternal bası (kitle)

-          Alt ekstremitede inaktivite (uzun süreli yatağa bağlı olanlarda)

Arteriolar dilatasyon

·          Isı

·          Nörohümöral düzensizlik

Plazma ozmotik basıncında azalma

Protein kaybettirici glomerulopati (nefrotik sendrom)

Karaciğer sirozu (asit)

Malnütrisyon

Protein kaybettirici enteropati

Lenfatik tıkanıklık

İnflamatuar

Neoplastik

Cerrahi sonrası

Radyasyon sonrası

Sodyum retansiyonu

Böbrek yetmezliği ile birlikte aşırı tuz alımı

Sodyumun tübüler geri emiliminde artma

Renal hipoperfüzyon

Renin-angiotensin-aldosteron sekresyonu artışı

İnflamasyon

Akut inflamasyon

Kronik inflamasyon

Anjiogenez

,

9. Aşağıdaki patolojik olaylardan hangisi arteryal tıkanmaya yol açmaz? (2009 Nisan)
A) Ateromda plak içi kanama
B) Testis torsiyonu
C) Kolon volvulusu
D) Sinus sagittalis superior trombüsü
E) Herni kesesinde ince bağırsak strangülasyonu

Yanıt: D
Sinüs sagittalis superior venöz damar olduğundan, trombüs ile tıkanması arteriel sistem tıkanıklığına yol açmaz. Testis torsiyonunda da ilk tıkanan venöz damar olmakla birlikte; testisde aşırı konjesyonun oluşması nedeni ile arteriel dolaşımda basıncın artması, arteriel bir tıkanıklık olmasada. testisin arteriel kanlanmasını bozar.