1- Koagulasyon nekrozunun gelişmesinde aşağıdaki hücre içi olaylardan hangisi rol oynar?
a) Karyoliz
b) Karyoreksiz
c) RNA kaybı
d) Glikojen kaybı
e) Proteinlerin denaturasyonu
Yanıt: E
Koagulasyon nekrozunun mekanizması protein denaturasyonudur. Hipoksi ile zedelenen hücrelerde anaerobik glikoliz başlar. Bunun sonucunda hücrelerde laktik asid birikir ve pH düşer. Lizozomal enzimlerde denatüre olur ve otoliz durur. Bu yüzden hücreler tamamen ortadan kaybolmaz ve nekroz odağında hücre hayalleri bir süre daha görülebilir. Zamanla ortama gelen fagositik hücreler, bu kalıntıları temizler.
2- P-selektinler, aşağıdaki lökosit hareketlerinden hangisinde rol oynar?
a) Marjinasyon
b) Adezyon
c) Yuvarlanma
d) Diapedez
e) Kemotaksis
Yanıt: C
Endotel ve lökosit adezyon molekül çiftleri :
Endotelial molekül |
Lökosit molekülü |
Major görevi |
P-Selektin |
Sialil-Lewis X- modifiye proteinleri |
Yuvarlanma (nötrofil, monosit, lenfosit) |
GlyCam-1, CD34 |
L-selektin |
Lökositlerin venül endoteline tutunarak lenf noduna girmesi, yuvarlanma |
E-selektin |
Sialil-Lewis X- modifiye proteinleri |
Yuvarlanma ve adezyon (nötrofil, monosit, T lenfositi) |
VCAM-1 (Ig ailesi) |
VLA-4 integrin |
Adezyon (eozinofil, monosit, lenfosit) |
ICAM-1(Ig ailesi) |
CD11/CD18 integrinler (LFA-1, Mac-1) |
Adezyon, arrest, transmigrasyon (bütün lökositler) |
CD31 (PECAM-1) Ig |
CD31 |
Lökositlerin endotelden geçişi |
ICAM-1, interselüler, adezyon molekülü 1; PECAM-1, platelet endotelial hücre adezyon molekülü 1; VCAM-1, vasküler hücre adezyon molekülü1
3- Yüzeyinde immünglobülin genleri içeren ve immünglobülin üreten hücre aşağıdakilerden hangisidir?
a) CD4+ T lenfositi
b) Plazma hücresi
c) CD8+ T lenfositi
d) Makrofaj
e) NK hücresi
Yanıt: B
B lenfositinden köken alan plazma hücrelerinin görevi antikor üretimidir. B lenfositlerinin yüzeyinde immünglobülin gen ürünleri bulunur ve bunların belirlenmesi hücre tipinin tayininde kullanılır.
4- Aşağıdaki pigmentlerden hangisi tirozin oksidasyonu sonucunda oluşur?
a) Hematin
b) Bilirübin
c) Melanin
d) Hemosiderin
e) Hemoglobin
Yanıt: C
Tirozin oksidasyonu sonucunda melanin pigmenti oluşur. Tirozinaz eksikliğinde albinizm; lokalize melanosit kaybında ise vitiligo gelişir.
5- Aşağıdaki tümörlerden hangisi epitel hücrelerinden köken alır?
a) Leiomyom
b) Hemanjiom
c) Kondrom
d) Kistadenom
e) Astrositom
Yanıt: D
Epitel hücreleri ile döşeli kistik yapıdaki tümörlere kistadenom denir. Epitelin tipine göre seröz yada müsinöz olabilir. Müsinöz kistadenomlar over yanı sıra appendiksde de yerleşebilir.
Sayfa 2
-
6- Aşağıdaki kanserlerden hangisinde ailesel bir yatkınlık izlenmemiştir?
a) Meme kanseri
b) Over kanseri
c) Kolon kanseri
d) Mide kanseri
e) RetinoblastomYanıt: D
O gün için bu sorun cevabı D olarak verilsede, daha sonra (2005 yılı baskısında) ailesel mide kanseri olgularınında olduğu belirlendi.
BRCA-1 ve BRCA-2 gen mutasyonları ailesel meme ve over kanserlerine yol açabilir. Familial adenomatozis kolide kolon karsinomu; familial retinoblastomda ise ailesel retinoblastom riski yüksektir. Günümüzde E-cadherin gen mutasyonunun bazi ailesel mide kanseri olgularına yol açtığı bilinmektedir. 2003 yılı için bu yanıt D olabilir ama günümüzde buradaki şıkların hepsi doğrudur.7- Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde splenomegali görülme olasılığı en düşüktür?
a) Hodgkin lenfoma
b) Orak hücreli anemi
c) Kronik lenfositik lösemi
d) Saçlı hücreli lösemi
e) Polisitemia veraYanıt: B
İleri Derecede Splenomegali (1000 gm üstü)
1. Kronik Myeloproliferatif hastalık (KML, Myeloid metaplazi)
2. KLL (daha az oranda)
3. Hairy cell lösemi
4. Sıtma
5. Gaucher hastalığı
6. Lenfomalar
7. Primer dalak tümörleri (nadir)
Orta Derecede Splenomegali (500-1000 gm)
1. Kronik konjestif splenomegali (portal hipertansiyon veya splenik ven obstrüksiyonu)
2. Akut lösemi
3. Herediter Sferositoz
4. Talasemi mayor
5. Otoimmun hemolitik anemi
6. Amiloidoz
7. Niemann-Pick hastalığı
8. Langerhans hücreli histiositoz
9. Kronik splenit (özellikle enfektif endokardit ile birlikte)
10. Tüberküloz, sarkoidoz, tifo
11. Metastatik karsinom veya sarkom
Hafif derecede Splenomegali
( 500 gr. altında)
1. Akut splenit
2. Akut splenik konjesyon
3. Enfeksiyöz mononükleoz
4. Septisemi, SLE, intra-abdominal enfeksiyonlar gibi akut febril hastalıklar.
8- Ağız mukozasında gelişen aftöz ülser, aşağıdaki sistemik hastalıkların hangisinin bulgularından biridir?
a) Sarkoidoz
b) Tüberküloz
c) Behçet hastalığı
d) Sistemik sklero
e) Sistemik amiloidozYanıt: C
Behçet hastalığı ağız ve genital bölgede ağrılı aftöz ülser ile karakterlidir. Yagın vaskülit tablosu oluşturabilir.9- Aşağıdaki lezyonlardan hangisi metaplazi sonucunda oluşur?
a) Barrett özefagusu
b) Özefagus laserasyonu
c) Peptik ülser
d) Meckel divertikülü
e) Cushing ülseriYanıt: A
METAPLAZİ :Olgun bir hücre tipinin genellikle daha dayanıklı, farklı bir olgun hücre tipine dönüşmesidir. Epitelial hücrelerde daha sıktır ve en sık kolumnar hücrelerin skuamöz hücrelere dönüşümü görülür.Skuamöz metaplazi :
-Sigara içenlerde ve A vitamini eksikliğinde solunum sisteminde
-Serviks epitelinde inflamasyon ve irritasyona bağlı olarak
-Mesanede taş, kronik inflamasyon, Schistosomiazis
-Tükrük bezi,pankreas ve safra duktuslarında taş varlığı
Metaplazik hücrelerde displazi gelişirse skuamöz (yassı epitel) hücreli karsinom riski artar.Glandüler metaplazi : En iyi örnek Barrett özefagusudur. Normalde özefagusu döşeyen skuamöz hücreler uzun süreli reflü sonucunda glandüler hücrelere dönüşür. Metaplazik glandüler hücrelerde displazi gelişirse özefagusda adenokarsinom riski artar.
Mezenşimal metaplazi : Nadir görülür. Daha çok lokal zedelenmeye yanıt olarak fibroblastlar kondroblast yada osteoblastlara dönüşerek kıkırdak ve kemik üretirler. Örnek: Myozitis ossifikans
Sayfa 3
-
10- Aşağıdakilerden hangisi diabetin geç komplikasyonlarından biri değildir?
a) Mikroanjiyopati
b) Periferik ateroskleroz
c) Diffüz glomerüloskleroz
d) Nöropati
e) Staz ülseriYanıt: E
Diabet tüm çaptaki damarları etkiler. Büyük arterlerde ateroskleroz, arteriollerde hyalen arteriyoloskleroz, küçük çaplı damarlarda ise bazal membran kalınlaşamsına bağlı mikroanjiyopati oluşturur. Böbrekde en sık diffüz glomerüloskleroz yapmakla birlikte %15-30 hastada yaptığı nodüler glomerüloskleroz (Kimmelsteil-Wilson) patognomiktir. Ayrıca pyelonefrit, papiller nekroz ve Armanni-Ebstein bulgusuna yol açar. Santral ve periferik sinir sisteminde nöropati oluşturur ama bu diabet için patognomik değildir. Staz ülseri diabet ile ilişkili değildir. Tromboflebit ile birlikteliği sıktır.
11- Aşağıdaki tümörlerden hangisi en sık 0-4 yaş arası çocuklarda görülür?
a) Kondrosarkom
b) Ewing tümörü
c) Kaposi sarkomu
d) Rabdomyosarkom
e) OsteosarkomYanıt: D
Çocukluk Çağı Tümörleri0-4 yaş
5-9 yaş
10-14 yaş
Lösemi
Lösemi
Retinoblastom
Retinoblastom
Nöroblastom
Nöroblastom
Wilms tümörü
Hepatoblastom
Hepatokarsinom
Hepatokarsinom
Yumuşak doku sarkomları
(Rabdomyosarkom)
Yumuşak doku sarkomları
Yumuşak doku sarkomları
Teratom
Santral sinir sistemi tümörleri
Santral sinir sistemi tümörleri
1. Juvenil astrositom
2. Medulloblastom
3. Ependimom
Ewing tümörü
Lenfoma
Osteojenik sarkom
Tiroid karsinomu
Hodgkın hastalığı
12- Aşağıdaki tümörlerden hangisinde sağkalım diğerlerinden daha uzundur?
a) Oligodendrogliom
b) Ependimom
c) Pilositik astrositom
d) Medulloblastom
e) Fibriler astrositomYanıt: C
Santral sinir sistemi tümörlerinde en önemli prognoz faktörü grade (derece) ve lokalizasyondur. Pilositik astrositom (WHO grade I) düşük dereceli ve serebellum lokalizasyonunda çok iyi prognozludur. Fibriler (diffüz) astrositom, oligodendrogliom ve ependimom WHO grade II; medülloblastom ise WHO grade IV (en kötü prognoz) tümörlerdir.13- Bronş ve bronşiollerin iltihabı veya anormal dilatasyonu ile oluşan, bol miktarda ve kötü kokulu pürülan balgam, ateş ve öksürük ile karakterli akciğer hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?
a) Amfizem
b) Astım
c) Kronik bronşit
d) Sarkoidoz
e) BronşiektaziYanıt: E
Bronşiektazi: Kronik nekrotizan enfeksiyon sonucunda kas ve elastik doku zedelenmesi ile bronş ve bronşiol duvarlarında kalıcı dilatasyonun gelişmesidir. En sık nedenleri:
• Obstrüksiyon: Tümörler, yabancı cisim, nadiren mukus tıkaçları ile lokalize formu
• Konjenital ve herediter durumlar: Kistik fibrozis, immunglobulin yetmezlikleri, Kartegener sendromu, pirimer silier diskenezi
• Nekrotizan veya süpüratif pnömoni: Tbc, S.aureus, H. İnfluenzae, pseudomonas gibi bakteriler, virüsler ve aspergillus gibi mantar enfeksiyonları
• Diğerleri: SLE, RA, inflamatuar barsak hastalıkları, transplantasyon sonrası
Morfoloji: Özellikle bilateral akciğer alt loblarda sıktır. En ağır tutulum distal bronş ve bronşiollerdedir. Hava yolları normalin 4 katı çapa ulaşabilir. Dilatasyonlar silindirik, fuziform yada sakküler yapıda olabilir. Bronşioller plevra altına kadar izlenebilir (Normalde plevradan 2-3 cm. önce görülemez hale gelir). Tam gelişmiş olgularda bronş ve bronşiol duvarlarında akut ve kronik inflamasyon, epitel deskuamasyonu ve ülserasyon izlenir. Kronik olgularda fibrozis gelişir. Bazen nekroz bronş ve bronşiol duvarlarını zedeleyerek akciğer apsesi oluşturabilir. Kültürde karışık mikroorganizmalar ürer. Çomak parmak, hipoksemi, hiperkapni, pulmoner hipertansiyon ve nadiren kor pulmonale gelişebilir. Daha az olarak metastatik beyin apsesi, amiloidoz gelişir.14- Gemi endüstrisi gibi asbeste maruz kalan işlerde çalışan işçilerde, aşağıdaki tümörlerden hangisinin görülme olasılığı en yüksektir?
a) Non-Hodgkin lenfoma
b) Maliğn mezoteliyoma
c) Larinks kanseri
d) Sinonazal karsinom
e) Mesane kanseriÇalışma Ortamındaki Karsinojenler
Etken
Kanser tipi
Kullanım alanı
Arsenik
Akciğer, cilt, hemanjiosarkom
Metal eritme ürünü, elektrikli aletler, ilaçlar, herbisid ve fungusidler
Asbest
Akciğer ca, mezotelioma, GİS tm (özefagus, mide, kalın barsak)
Ateşe dayanıklı kumaşlar, döşeme ve duvar kağıtları, eskiden gemi yapımı
Benzen
Lösemi, Hodgkin lenfoma
Lamba yağları, baskı, boya, kuru temizleme, yapıştırıcı, deterjanlar
Berilyum
Akciğer
Yakıt ve uzay araçları, nükleer reaktörler
Kadmiyum
Prostat
Sarı pigment, fosfor, piller, metal kaplama
Krom
Akciğer
Metaller, boyalar, pigment ve koruyucular
Etilen oksid
Lösemi
Meyve ve kuruyemişlerin olgunlaştırılması, roketin fırlatılması, kimyasal sentez, gıda ve tekstilde ilaçlama, sterilizanlar
Nikel
Burun, akciğer
Nikel kaplama, seramik ve pil ürünleri
Radon
Akciğer
Uranyum içeren minerallerin çürümesi, madenler
Vinil klorid
Anjiosarkom, karaciğer
Dondurucu, plastikler için yapıştırıcı; eskiden aerosollerde bulunurdu,
Yanıt: B
15- Aşağıdaki böbrek kistlerinden hangisinde, böbrek boyutları normalden küçüktür?
a) Çocukluk çağı polikistik böbrek hastalığı
b) Kistik displazi
c) Basit kistler
d) Erişkin tipi polikistik böbrek hastalığı
e) Üremik medüller kistik hastalıkYanıt: E
BÖBREK KİSTLERİ TABLOSU
Geçiş Tipi
Patolojik Bulgular
Klinik Bulgu ve
Komplikasyonlar
Sonuç
Erişkin polikistik böbrek hastalığı
OD
Büyük multikistik böbrekler, karaciğer kistleri, berry anevrizması
Hematüri, ağrı,üriner enf., böbrek taşları, HT
40-60 yaş
civarı KBY
Çocukluk çağı polikistik böbrek hastalığı
OR
Doğuştan büyük kistik böbrekler
Hepatik fibrozis
Bebeklik veya çocuklukta ölüm
Medüller süngerimsi böbrek
-----
Ürografide medüller kistler
Hematüri,üriner enfeksiyonlar, taş
Beniğn
Familial jüvenil
Nefronofitizis
OR
Kortikomedüller kist, küçülmüş böbrekler
Tuz kaybı, poliüri, anemi, gelişme geriliği
Çocuklukta başlayan BY
Erişkin başlangıçlı
Medüller kistik hastalık
OD
Kortikomedüller kist, küçülmüş böbrekler
Tuz kaybı, poliüri,
Erişkinde başlayan KBY
Basit kistler
------
Tek yada çok sayıda kistler, normal büyüklükte böbrekler
Mikroskobik hematüri
Beniğn
Edinsel renal kistik
Hastalık
--------
Son dönem böbrek hast.'da
kistik dejenerasyon
Hemoraji, eritrositoz
Neoplazi
Dialize bağlı
Sayfa 4
-
16- Çocuklarda hematojen osteomyelit en sık kemiğin hangi bölgesine yerleşir?
a) Metafiz
b) Diyafiz
c) Epifiz
d) Eklem kıkırdağı
e) Subperiostal bölgeYanıt: A
Pyojenik osteomyelit: Çoğu olguda hematojen yayılım ile enfeksiyon oluşur. En sık etken Staphylococcus aureustur. Pnömokok ve gram negatif basillerde osteomyelit yapar. Yenidoğanda E.coli ve B grubu streptokoklar, orak hücreli anemi hastalarında Salmonella etken olabilir. Travma sonrası mikst bakteriel enfeksiyonlar görülür. Çocuklarda metafizde; erişkinlerde herhangi bir yerde yerleşebilir.17- Servikal in situ karsinomun kesin tanısı aşağıdakilerden hangisi ile konur?
a) Schiller testi
b) Pap smear
c) İğne aspirasyon
d) Biyopsi
e) HPV DNA testiYanıt: D
Displazi ve maliğnite için en kesin tanı yöntemi biopsidir. Pap smear ile displazik hücreler görülse bile, sitolojik bulguların kesinleştirilmesi ve invazyonun ekarte edilmesi için biopsi ve histopatolojik inceleme yapılması gerekir.18- Aşağıdaki over tümörlerinden hangisi radyoterapiye en duyarlıdır?
a) Koryokarsinom
b) Granüloza-teka hücreli tümör
c) Disgerminom
d) Brenner tümörü
e) Struma ovariiYanıt: C
Disgerminom: Testisteki seminom karşılığıdır. Over kanserlerinin %2’si, malign germ hücre tümörlerinin yarısını oluşturur (kadında en sık maliğn germ hücre tümörü) %75’i 2.-3. on yılda görülür. %80-90 tek taraflı solid kitle yapar. Tümü malign olmakla birlikte 1/3 olgu agresiftir. Kapsülü aşmamış olanlar iyi prognozludur. Radyosensitif tümörlerdir. Ortalama sağkalım %80’i aşar. Histolojisi seminom ile aynıdır.19- Deri altı yumuşak dokuda en sık görülen tümör aşağıdakilerden hangisidir?
a) Anjiyom
b) Fibrom
c) Hidradenom
d) Lipom
e) SchwannomYanıt: D
Erişkinde, yumuşak dokuda en sık görülen tümör lipomdur. Olgun yağ dokusu hücrelerinden oluşan beniğn tümördür. Yüzeyel yerleşinli, küçük çaplı olup basit eksizyonu yeterlidir. Çocukta en sık görülen yumuşak doku tümörü ise hemanjiomdur.20- Aşağıdakilerden hangisi maliğn melanom prognozunda en önemli faktördür?
a) Pigmentasyon dercesi
b) Tümörün derinliği
c) Pleomorfizmin derecesi
d) İnflamasyonun miktarı
e) Tümörün damarlanmasıYanıt: B
En önemli prognoz faktörü invazyon derinliği (vertikal yayılımın derecesi) dir.
Maliğn melanomda prognoz için önemli olanlar:
• mm ile ölçülen invazyon derinliği,
• milimetre başına düşen mitoz sayısı,
• yüzeyel (radial) büyüme alanlarında immün yanıt (regresyon)
• derin (vertikal bölgede) tümörü infiltre eden lenfositler (TIL)
• cinsiyet
• yerleşim (gövde yada ekstremite)İyi prognoz bulguları: 1.7 mm.den az invazyon derinliği, mitozun az olması, belirgin TIL, regresyonun olmaması, kadın olması, ekstremite cildinde yerleşim.. Ayrıca ülserasyon ve tümör kalınlığıda önemlidir. Erken tanı ve yeterli biçimde çıkarılması, sistemik yayılımı engelleyebilir.