1- Granülomatöz iltihap tanısının kesinleşmesi için granülomun yapısında mutlaka bulunması gereken karakteristik hücre hangisidir?
A- Lenfosit
B- Langhans tipi dev hücre
C- Epiteloid hücre
D- Fibroplast
E- Plazma hücresi
Yanıt: C
Granülom epitelioid hücre topluluklarından oluşur. Bu hücreler interferon gamma aracılığı ile aktive olan histiositlerden köken alır. Daha geniş eozinofilik sitoplazmaları nedeni ile yassı epitel hücrelerine benzediğinden, epitelioid hücre denilmiştir. En az 20 tane epitelioid hücre bir araya gelerek Langhans tipi yada yabancı cisim tipi dev hücreleri oluşturur.
2- Bir nöronun aksonunda kesi yada incinme oluştuktan sonra nöronun kendisinde izlenen mikroskopik değişikliklere ne ad verilir?
A- Kromatolizis
B- Nöronolizis
C- Aksonal distrofi
D- Nöronofaji
E- Transsinaptik dejenerasyon
Yanıt A
Akson zedelendiğinde nöron yuvarlaklaşır ve nüve perifere geçer. Nöron sitoplazmasında rRNA yapılarını içeren, koyu mavi noktacıklar şeklinde görülen Nissle cisimcikleri erir (kromatolizis) ve sitoplazma daha kırmızımsı görülür.
3 - Aşağıdakilerden hangisi metastatik kalsifikasyona örnektir?
A- Plevral kalsifikasyon
B- Kalsifiye lenfadenit tüberküloz
C- Kalsifiye ateroskleroz
D- Nefrokalsinozis
E- Kalsifiye tiroid nodülü
Yanıt: D
Hiperkalsemide, kalsiyumun böbrekde oluşturduğu değişiklikler nefrokalsinozis ve nefrolitiazisdir. Diğer şıklarda verilen örnekler ise kalsiyum düzeyinin normal olduğu, zedelenmiş dokulara kalsiyum çökmesi ile karakterli olan distrofik kalsifikasyondur.
4- Aşağıdakilerden hangisi benign epitelyal bir tümördür?
A- Fibrom
B- Papillom
C- Hamartom
D- Osteom
E- Lipom
Yanıt: B
Makroskobik ve mikroskobik olarak parmaksı çıkıntılar oluşturan beniğn epitelial tümörlere papillom denir. Bunların çoğu skuamöz tümörler olup HPV etkisi ile oluşan verruka vulgaris örnek verilebilir.
5- Aşağıdakilerden hangisi alfa 1 antitripsin eksikliği sonucu ortaya çıkar?
A- Paraseptal amfizem
B- Astım
C- Panasiner amfizem
D- Bronşektazi
E- Sarkoidoz
Yanıt: C
Alfa 1 antitripsin eksikliğinde üretilen enzimin yapısında defekt sonucunda, dolaşımdaki seviyesi düşüktür ve antiproteaz görevini tam olarak yapamaz. Bu nedenle inflamatuar hücrelerden açığa çıkan elastaz enzimini durduramaz. Bağ dokusu çatısı zedelenir. Akciğerde panansiner amfizem, karaciğerde siroz gibi patolojiler gelişir.
Sayfa 2
-
6- Akciğerlerde miliyer pulmoner tüberküloz ne şekilde yayılır?
A- Bronkoalveoler yolla
B- Pulmoner arter yoluyla
C- Pulmoner ven yoluyla
D- Perinöral basil yayılımıyla
E- Endobronşiyal yayılımla
Yanıt: B
Miliyer pulmoner tüberküloz, akciğer içerisinde 2 mm çapında çok sayıda tüberküloz odağının olmasıdır. Akciğerdeki odaktan çıkan basil lenfatikler aracılığı ile duktus torasikusa ve oradanda venöz yolla sağ kalbe gelir. Buradan pulmoner arter aracılığı ile yeniden akciğere pompalandığında çok sayıda odak ile karakterli pulmoner milier tüberküloz oluşur. Sistemik milier tüberküloz ise, vücutta çok sayıda odağın gelişmesidir ve pulmoner ven aracılığı basilin sol kalbe, oradanda sistemik dolaşıma karışması sonucunda gelişir.
7- Sigara içen bir hastada akciğer hilusunda yerleşmiş kaviter kitlenin mikroskobik incelemesinde çok sayıda keratin oluşturan epitelyal hücreler ve globe corn bulunuyorsa aşağıdakilerden hangisi düşünülmelidir?
A- Adenokanser
B- Büyük hücreli kanser
C- Bronkoalveoler karsinom
D- Epidermoid karsinom
E- Küçük hücreli karsinom
Yanıt: D
Sigara ile en çok ilişkili olan iki tümör küçük hücreli karsinom ve skuamöz (epidermoid) karsinomdur. Her ikiside en sık hilusa yerleşir. Skuamöz karsinom merkezinde nekroz ve kavite oluşumu sıktır. Ayrıca maliğn hücreler keratin üretiyorsa, bu yalnızca skuamöz hücreli karsinom olabilir.
8 - Yaygın LAP, hepatosplenomegali ve periferik kanda absolü lenfositozu olan 60 yaşındaki bir hastada en olası tanı hangisidir?
A- KML
B- AML
C- KLL
D- Hodgkin lenfoma
E- Büyük hücreli lenfositik lenfoma
Yanıt: C
Periferik kanda lenfositoz lenfositik lenfoma ile uyumlu olduğundan, myeloid lösemi şıklarını ekarte edebiliriz. Hodgkin lenfomada ve büyük hücreli lenfositik lenfomada kemik iliği metastazı olsa bile, periferik kanda tutulum beklenmez. Bu nedenle küçü lenfositik lenfoma/ kronik lenfositik lösemi yanıtını verebiliriz. İleri yaşta ve erkek hastalarda daha sık görülür. Lenfoma fazında sinsidir. Yavaş yavaş yayılarak kemik iliğini tutar ve %40 hastada lösemik transformasyon gelişir.
9- Aşağıdakilerden hangisi Langerhans hücre kökenli bir hastalıktır?
A- Polisitemia vera
B- Büyük hücreli lenfositik lenfoma
C- Multipl miyelom
D- KML
E- Eozinofilik granülom
Yanıt: E
Langerhans hücreleri kemik iliği kökenli antijen tanıtan hücreler olup yüzeylerinde CD1 molekülü, sitoplazmalarında Birbeck granülleri içerirler. Eozinofilik granülom, en sık kafa kemiklerinde yerleşen, genellikle tek odak olarak (unifokal-unisistem) karşımıza çıkan langerhans hücre tümörüdür. Asemptomatik olabilir yada patolojik kırık oluşabilir. Çok iyi prognozludur.
10- Aşağıdaki gastrit tiplerinin hangisinde mide karsinomu gelişme riski en azdır?
A- Akut erozif gastrit
B- Kronik atrofik gastrit
C- Hipertrofik gastrit
D- Pernisiyöz aneminin eşlik ettiği otoimmün gastrit
E- İntestinal metaplazinin eşlik ettiği kronik gastrit
Yanıt: A
Kronik atrofik gastrit ve intestinal metaplazi zemininden gastrik karsinom gelişebilir Otoimmün gastrittede intestinal metaplazi ve karsinom riski yanı sıra karsinoid tümör riski artar. Hipertrofik gastrit 8menetrier hastalığı) karsinom için risk faktörüdür. Akut eroziv gastrit sekel bırakmadan, rejenerasyon ile iyileşir ve karsinom riski taşımaz. Sayfa 3
-
11- Aşağıdakilerden hangisi ülseratif kolitin tipik özelliklerinden birisidir?
A- İltihabın barsak duvarının tüm katlarını tutması
B- Granülomatöz iltihap oluşturması
C- Gastrointestinal sistemin her bölgesinde hastalığın görülebilmesi
D- Barsak lümeninin daralması
E- Yalancı poliplerin oluşması
Yanıt: E
İltihabın tam kat olması, lümeni daraltması, granülom olşturması ve tüm GİS de görülebilmesi Crohn hastalığının özelliğidir. Kolitis ülserozada, yüzeyel ülser odakları çevresinde rejenerasyona bağlı olarak gelişen yalancı polipler mevcuttur.
12- Malbsorbsiyon sendromu olan bir çocukta ince barsak biyopsisinde total villus atrofisi saptanmıştır. Kanda anti gliyadin IgA antikorları direkt olarak bulunmuştur. Öncelikle düşünülmesi gereken aşağıdakilerden hangisidir?
A- Whipple hastalığı
B- Crohn hastalığı
C- Glutene duyarlı enteropati
D- İntestinal lenfanjiektazi
E- Sjögren sendromu
Yanıt: C
Malabsorbsiyonu olan hastada total villus atrofisi, kript hiperplazisi, intraepitelial lenfosit artışı, antigliadin ve antiendomisyum antikorlarının varlığı Gluten enteropatisi ile uyumludur.
13- Aşağıdakilerden hangisinde hepatosellüler karsinom görülme olasılığı en yüksektir?
A- Toksik hepatit
B- Siroz
C- Konjestif hepatomegali
D- Hemakromatozis
E- Otoimmun hepatit
Yanıt: D
Hemokromatozis karaciğerde mikronodüler siroz, pankreasda fibrozis ve cillte kahverengi pigmentasyon ile karakterli olup karaciğer karsinomu riski normal populasyona göre 200 kat yüksektir. Hastaların %25 kadarında tümör gelişir.
14- Beynin mikroskopik incelemesinde nörofibriller, senil plak, amiloid anjiopati, granülovasküler dejenerasyon ve hirano cisimi gibi bulgular saptanması durumunda öncelikle aşağıdakilerden hangisi düşünülür?
A- Pick hastalığı
B- Creutzfeldt-Jacob hastalığı
C- Alzhemier hastalığı
D- Huntington chorea
E- Multipl skleroz
Yanıt: C
Alzheimer hastalığı kortikal atrofi ve demansla karakterli olup demansın en sık nedenidir. A beta yapısında amiloid içeren senil plaklar ve amiloidin damar duvarına yerleşmesi ile oluşan amiloid anjiopatisi gelişir. Sitoplazma içerisinde alev şeklinde proteinöz nörofibriler yumaklar ve eozinofilik Hirano cisimcikleri görülür. Sitoplazmada granülovakuoler dejenerasyon mevcuttur.
15- Aşağıdaki mikroskopik glomerül değişikliklerinden hangisi hastalığın hızlı ve progressif olarak ilerleyeceğinin belirtisidir?
A- Tüm glomerüllerde aşırı hücre proliferasyonu
B- Proliferasyona eksudasyonun eşlik etmesi
C- Segmenter nekrozların sıklığı
D- Yarım ay şeklinde pariyetal epitel proliferasyonu
E- Yaygın bazal membran kalınlaşması
Yanıt: D
En kötü prognozlu glomerül hastalığı hızla ilerleyici (kresentik- yarım ay) glomerülonefrittir. Bowman kapsülünü döşeyen pariyetal epitel hücreleri çoğalarak yarım ayı oluşturur ve glomerülü baskılayarak fonksiyonunu bitirir. Sıklıkla böbrek yetmazliği ile sonlanır. Sayfa 4
-
16- Aşağıdakilerden hangisi erişkinlerde en sık görülen böbrek tümörüdür?
A- Pelvis renal karsinomu
B- Böbrek adenokarsinomu
C- Wilms tümörü
D- Anjiyomiyolipom
E- Medüller fibrom
Yanıt: B
Erişkinde en sık görülen maliğn böbrek tümörü renal (berrak) hücreli karsinomdur. Bu tümör korteksde tübül epitel hücrelerinden köken alan bir adenokarsinomdur. Renal pelvis karsinomu ise ürotelial karsinom olup nadir görülür. Wilms tümörü çocuklarda en sık görülen böbrek tümörüdür. Anjiyomyolipom nadir görülen beniğn tümör olup tuberosklerozlu hastalarda daha sıktır. Fibrom ise intersisyel fibroblastlardan köken alan ve çoğu kez asemptomatik olan beniğn tümördür.
17- Serviks karsinomunun en sık görülen tipi aşağıdakilerden hangisidir?
A- Yassı hücreli karsinom
B- Adenokarsinom
C- Adenosquamöz karsinom
D- Berrak hücreli adenokarsinom
E- İndiferansiye karsinom
Yanıt: A
Serviksde en sık görülen tümör skuamöz (yassı epitel) hücreli karsinomdur. En sık metaplazinin aktif olduğu skuamokolumnar bileşkeden köken alır. Etyolojide en önemli olan HPV tip 16 ve 18 dir. Sigaranın ve oral kontrasepiteflerinde etkili olduğu düşünülmektedir. İkinci olarak adenokarsinom gelişir. Diğer tümörler nadirdir. Berrak hücreli adenokarsinom hamileliğinde DES kullanan kadınların kız çocuklarında, vajen ve serviksde gelişebilir.
18- Aşağıdaki over tümörlerinden hangisinin bilateral olma olasılığı en yüksektir?
A- İndiferansiye karsinom
B- Malign teratom
C- Musinöz kistadenom
D- Seröz karsinom
E- Dermoid kist
Yanıt: D
En sık görülen over karsinomu ve overin en sık görülen bilateral tümörü seröz karsinomdur. Overin yüzey epitel hücrelerinden gelşir. Genellikle 40 yaş üzeri kadınlarda görülür. CA 125 seviyesi artabilir.
19- İnvaziv meme kanserinin prognozu ile ilgili en önemli faktör hangisidir ?
A- Aktif onkojenlerin varlığı
B- Histolojik tip ve derece
C- Progesteron reseptör varlığı
D- Östrojen reseptör varlığı
E- Aksiller lenf nodunun tutulumu
Yanıt: E
Uzak metastaz yapmamış invaziv meme karsinomlarında en nemli prognoz faktörü aksiller lenf nodu tutulumudur. Tutulan lenf nodunun sayısıda önemlidir. 1-3 lenf nodu tutulumu daha iyi iken 4 ve üzerinde prognoz bozulur. Tutulan lenf nodu sayısı 10 ve üzeri ise prognoz çok kötüdür. Diğer şıklarda yer alan parametreler önemli olmakla birlikte, minör prognoz faktörleridir.
20- Kongo kırmızısı boyası ile polarize ışık altında sarı-yeşil çift kırınım (birefrenjans), aşağıdaki tümörlerin hangisinde beklenen bir bulgudur ?
A- Papiller tiroid karsinomu
B- Overin seröz papiller karsinomu
C- Medüller tiroid karsinomu
D- Memenin medüller karsinomu
E- Memenin lobüler karsinomu
Yanıt: C
Medüller tiroid karsinomu, kalsitonin üreten parafoliküler C hücrelerinden köken alır. Nöroendokrin bir tümör olup kromogranin, sinaptofizin gibi nöroendokrin belirleyiciler içerir. Bazı olgularda, tümör kesitlerinde prokalsitonin (A Cal) yapısında amiloid bikrimi belirlenir. Kongo kırmızısı ile pozitif boyanan bikrimler, polarize ışığı çift kırarak birefrijans oluştururlar.